Hiç ummadığınız
insanlar, sizinle işleri bittiği zaman, kullanamadıklarında, size değiştiğinizi
söylerler. Aslında siz hep aynısınızdır ama siz affettikçe, değer verip,
kıyamadıkça, üzülmesin diye sustukça, tabiri caizse, sizi kek görüp yemeye
çalışıyorlar. Ardından sizin en kötü gününüzde bile, halen kendini düşünüyorlar,
belki sizi kırdığının farkında değil, belki de kırmaktan zevk alıyordur, bilemem
ama şunu biliyorum, işlerine gelmediğinde en kısa yol kestirip atmak, bunun adına
da ‘’Sen değiştin‘’ der geçerler…
Zaman, zaman bu tür
insanlarla karşılaşanlar olmuştur, benimde oldu, hatta kısa bir özet geçecek
olursam; Çok değer verdiğim insanlar oldu, bunların çoğu bana ‘’Sen değiştin’’ dediler.
Değişen ben değildim aslında, hayatın vermiş olduğu yük bana biraz ağır geldi
bunun yanı sıra, hiç ummadığım, gözümden sakındığım, uğruna bir sözüyle her
şeyi yapacağımı bilmesine rağmen, hayatımdaki özel kişiler dahi, yükün ağır
olduğunu bilmelerine rağmen, beni hep kırdılar, onlar kırdıkça, ben biraz daha
kendimi kapattım, daha sonra kullanabilecekleri bir Muhammed görmedikleri için,
bende içime kapandıkça söylenecek en meşhur söz söylendi ‘’Sen değiştin’’
dediler.
Sonra nemi oldu,
kafamı biraz kaldırıp, iyi niyet göstermeye tam başlayacakken, düşene de bir
tekmede sen atacaksın sözüyle hareket ederek, düştüğüm yerden kaldırmamak için,
sırasıyla, ellerinden geleni yaptılar, Hatta bir çok söz ve laf işittim ama en
çok değer verdiğim insanın sözü, en son söz oldu, acırsan acınacak hale
düşersin sözüyle karşılık vermeyi düşündüm ve ona denk geldi, bana dedi ki,
ellerini gösterip, aramızda beş bağ var, bunun dördü koptu, kaldı bir, bu kalan
bir bağı, kopartmakta, tutmakta sana kalmış dedi. Gerçekten zeki biriydi ( 5-4
=1) dediğinde, o birinde gittiğinde sıfır kalacağını bilmesi güzeldi, o an,
matematiği kuvvetli olduğu için, onu orada alkışlamak istedim ama yapmadım,
şimdi diyorsunuzdur, sen dayanamamışsındır, kesin bir şey yapmışsındır, evet
yaptım, söylediği sözle alay etmek için, en iyi bildiğim şeyi yaptım, yani
yazdım. Yargısız infaz yaptığı için, kullandığı sözleri içeren, Hakim bey adlı
küçük bir oyun yazdım ve sosyal medyada paylaştım. Sonuç ne oldu derseniz,
mesaj yerine ulaştı, paylaşımımdan hemen sonra soluğu yanımda aldı ve alay
ettiğimi anladığını söyledi. Sonuçta yaptığım şey için üzgündüm ama hani o
kalan bir bağ vardı ya, ona, o zevki yaşatmamak için, o kalan bir bağı da, o
skeçle beraber ben koparmış oldum. Şöyle geriye dönüp baktığımda, keşke benim
başımdan, yaşadığım zorlu süreçler geçmeseydi de, ben içime kapanıp, kendimi
kapatmasaydım, benim gerçekten değer verdiğim, arkadaşlığı, dostluğu göstermeye
devam etseydim, onun arkadaşlığı, dostluğu sahteymiş ama yine de menfaatleri
içinde olsa, onun gözüyle gördüğü, o beş bağ kopmasaydı demek isterdim. Ama
keşkelerle, meşkelerle olmuyor, şunu tüm içtenliğimle söyleyebilirim ki. Ben, o
gün neysem, bugünde aynıyım, sadece… Kırıldıkça içimize kapandık, bunun adına da
‘’SEN DEĞİŞTİN’’ dediler…..
1 yorum:
http://muhammedarat.blogspot.com.tr/2014/05/hakim-bey-adli-oyun.html
Yorum Gönder