GELİNCİK
Merhaba gelincik, sana gelincik diye hitap ediyorum.
Zira ben gelinciklere vurgunum.
Gelincikler de, suskun bir isyan vardır,
İşte ben, o isyana vurgunum...
Ne kadar anlatsam bilemezsin,
Çünkü çok karışığım, gelincik,
Ne diyeceğimi, ne yazacağımı bilemiyorum,
Yani seni, sana anlatamıyorum gelincik.
Bazen bir çiğ damlası,
Bazen de bir çim üstündesin,
Bazen de, gözümde yaşsın gelincik.
Ne diyeyim, öylesine yer etmişsin ki, bedenime, Yüreğimden dahi, atamıyorum seni..
Bazende içimdeki hesaplaşmanın, bir kahramanısın gelincik...
En yaşanması, duygumsun gelincik,
Bazen acılarım, bazen sevincimsin,
Yani sen, mutluluğumun, dilisin gelincik,
Seni ne kadar çok sevdiğimi biliyormusun? Gelincik...
Belki aynı iklimlerde büyüdüğümüz için,
Belki aynı isyanları taşıdığımız için,
Kim bilir, belki de umarsızlığın,
Belirsiz sancısıdır, bu gelincik...
Bilmem bu, uykusuz kaçıncı gecenin,
Kaçıncı saatinde, seni anlatmıştı bana,
Bütün imalar, imgeler, değinmeler,
Seni konuşmuş, anlatmışlardı bana,
Seni ne kadar çok sevdiğimi gelincik...
Bütün diller, onlar konuştukça,
Ben susmuş, konuşmamıştım onlarla,
Kan kırmızı oldum ben, suskunluğum dan,
Yaprak verdim, sulandım gecenin içinde,
Sonunda yüreğime, sen doğdun gelincik...
Eskiden hiç bir şeyi,
Hiç bir kimseyi sevmezdim gelincik.
Seni sevdikten sonra,
Her şeyi seninle beraber, sevmeye başladım gelincik...
İşte böyle gelincik,
Sen benim yüreğimde,
Bir sırsın, bir sevdasın,
Bir yangınsın, gelincik....
#muhammedarat #sevgi #aşk #gelincik #ankara
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder