Ben kendime kızıyorum, İnsan kalbini söküp, öleceğini, bile, bile, ümüğüne çökmek ister mi? O kadar kişi arasında, o, bu, şu değil, yine gitti, imkansız, olmayacak birini sevdi diye. Elimde olsa, tüm bedenimde ki, sorumlulara hesap sorup, kızmak istiyorum. Gözüme kızıyorum, ne vardı, onu görecek, bırak, aşağıya bak, sağ, sola kaydır göz bebeklerini, ne vardı, ona bakıp, etkilenecek. Ondan sonra gözler, size söylüyorum, onu başkasıyla görünce, oturup ağlamayacaksın, gözlerin dolmayacak. Size değil, ben kendime kızıyorum.
Kulağıma, ağzıma kızıyorum, ne vardı, sorduğu soruyu duyacak, cevap verecek, araçla işiniz var mı? Sana ne, sen ne cevap veriyorsun, zaten işitme kaybın var, duyma işte, yada duymamazlığa gel. Günaydın, merhaba, nasılsın, dediğinde duyma, cevap verme, yada nasıl gidiyor, sen nasılsın diye cevap verme. Sanki çok iyi konuşuyormuşsun gibi, Lal ol, zaten en iyi yaptığın şey o değil mi? O kadar çok konuşmayı seviyordun, O zaman, nasıl gidiyor yerine, sevdiğini, hoşlandığını söyleyecektin aslanım, ama ben size değil, ben kendime kızıyorum.
Elime kızıyorum, arabaya binerken, kapıdan geçerken, elinle, nezaketen, sen geç diye jest yapmaya çalışmalar, eli, kolu olmayan adam, senden daha mutlu, sanki elini tutabilmiş gibi, birde jest yapmaya çalışıyor, ama ben size değil, ben kendime kızıyorum.
Ayaklarıma kızıyorum, inmesi gereken, durakta değil, biraz daha uzun görmek için, bazen belki görürüm deyip, dört, beş durak sonra inip, tekrar inmesi gereken durağa yürüyen, o salak ayaklarıma kızıyorum, sanki, yan, yana yürüyorsun, ama ben size değil, ben kendime kızıyorum.
Ben size kızmıyorum, Sizin ipinizle, kuyuya inen, size güvenip, Sevgi bekleyen, zamanla belki olur diye, aylarca bir umut bekleyen kişi olarak, ben kendime kızıyorum.
Sevdiğim bir söz var, elin gavuru aşkla kanseri, yeniyor, bizimkiler de bizi kanser ediyor diye, gidiyorsunuz, nerede acı çektirecek, nerede kalbi kıracak, nerede, ağlatacak, nerede üzecek biri var gidip onu buluyorsunuz, ama ben size değil, ben kendime kızıyorum.
Uymak istiyorum, onu düşünmekten, uyamıyorum, kalbimi kırdığınamı yanayım, gözümden yaşların gelmesini, engellemeye çalışmak için, ne yapmam gerektiğini düşünmekten, ne yapacağımı bilmiyorum, o namı yanayım, bunlarla uğraşmaktan uyuyamıyorum, Ben ne zaman mutluluktan ağlayacağım, inanın diğerleri çok sıktı, O yüzden, ben size değil, ben kendime kızıyorum...