20 Mart 2024 Çarşamba

OTOBÜSTEKİ KIZ

- Siz hiç Lal oldunuz mu? Aslında beni tanıyan bilenler bilir, ne kadar çok konuşmayı sevdiğimi,susturamazlar,kolay,kolay,hani derler ya, üç lira ver konuş, beş lira ver susuturamazsın diye, işte o söz benim için söylenmiş diyebilirim. Taki o güne kadar, otosbüsteki kızı görünce Lal oluyorum. Otobüsteki kız dememin sebebi, en yakın şekilde görüp, konuşabileceğimi düşündüğüm yer diye bilirim, onun dışında zor zaten. Bazen otobüs dolu olur, binerken gözlerim onu arar, acaba binmişmi diye, gördüğümde uzaktanda olsa, gözlerimi kapatıp açarak, kafayı hafif aşağıya eğerek, bir şekilde kendimce selam göndermeye çalışıyorum. Denk gelir, günaydın, iyi akşamlar deme imkanı bulursam ve aynı şekilde karşılığını alırsam, o gün kendimi onunla konuşmuş sayıyorum, onun sesini üç saniyede olsa duymak bana iyi geliyor. Her gün durakta beklerken,her binişimde acaba bugün denk geleceğizmi diye içimden geçiyorum. Otobüse bindiğimde, eğer otobüsteki kızla denk gelemediysek, ne o yol bitiyor, nede modum iyi oluyor, çünkü onu görmem yetiyor, kimi zaman hayal kuruyorum, şunları derim, o bana şöyle cevap verir deyip bir şekilde senaryo kuruyorum kafamda, kimi zaman onu koruyan bir kahraman,kimi zamanda yağmur yağdığında, şemsiyesi olmasın,ben şemsiyemi veriyim, centilmenlik yapıp,bir şekilde nasıl sohbeti, muhabbeti ilerletebilirim düşüncesi doğuyor, kötü tarafıda oluyormu? hep mi iyi şekilde ilerliyor derseniz, tabiki de, beni üzen durumlarda oluyor, bir gün önce , otobüste merhaba dediyse, ertesi gün veya diğer günler, ne selam alıyor, nede benim için uzun olan, günaydın, merhaba, nasılsın gibi sözlerden mahrum ediyor, yada bazen görmemezlikten gelince, acaba ne yapmış olabilirim diye düşünüyorum ama anlamsız bir şekilde bazen geri eski moda döndüğünde, biri gitti, arayımı buldu diyeceğim, benden başka bilen yok, İmkansız olduğunu biliyorum, daha doğrusu olmayacağını biliyorum ama nedense her gördüğüm,daha doğrusu onu andıran kişileri gördüğümde ilk başta o sanıyorum, her gözümü kapattığımda, o aklıma, hayalime geliyor, aslında her yerde o  varmış gibi her seferinde onu görme hissi oluşuyor, otobüsteki kızın size kaç tane farklı montu var sayabilirim, her detayını,her değişik giydiginden tutun, eğer ayakkabısı yeniyse, yeni ayakkabı almış diye kendime söylüyorum. Bazen bazı şeyleri kabullenmek gerekir, o yüzden ben bu kadar, Hoşçakal otobüsteki kız....!!!!

 

19.02.2012 - 19.02.2024 ANNEMSİZ GEÇEN 12 YIL



 

ABLAMIN DOĞUM GÜNÜ

 (S)erap ablamın doğdu gündür bugün,

(E)kim ayının başında başlar kutlamalar,

(R)esimler paylaşılır, sözler yazılır, hediyeler alınır, o gün.

(A)blam her yaşında, bir önceki yaşından daha mutlu, daha sağlıklı,daha huzurlu bir hayatın olsun.

(P)elerinsiz, kanatsız, bize kol kanat olan ablama, aklıma İlk gelen, bana ilkokulda ezberlettigi şiiri hediye edeceğim.


"Şiirin aslı"

Şu sarı boyalı ev varya bizim ev,

Annem, Babam, Kardeşlerim,

Biz onu severiz, oda bizi sever,

Bunca yağmura,karasoğuğa, 

Çoktan bizi bırakıp giderdi.

&&&&&&&&&&&&&&&&&_


"Şiirin değiştirilmiş hali"

Şu sarı saçlı kız varya,melek gibi olan işte o benim ablam,

Annem Babam Kardeşlerim,

Biz onu severiz oda bizi sever,

Bunca badireye, bunca olaylara rağmen.

Çoktan başkası olsa bizi bırakıp giderdi, her zaman bizim yanımızdadır, benim melek ablam.


33 yıl önce ezberlettigin şiir, başka şiir ezberletmediğin için, başka şiir bilmediğim için, sana tek bildiğim şeyi söyleyeceğim, doğum günün kutlu olsun, hep mutlu ol, ablaların bir tanesi. 🥳🎂🎉

ANNELER GÜNÜ


 Bugün ANNELER GÜNÜ ve Annemsiz bir ANNELER GÜNÜ daha geldi, ateş düştüğü yeri yakıyor ve beni bu acıyı çekenler daha iyi anlar.

Sizin hiç Anneniz öldü mü? Sizin hiç Annenizi buz gibi bir morga koydular mı? Soğuktan yapışan saçlarını, canı yanar korkusundan anlından alamadığınız oldu mu? Onu son kez öptüğünüzü ve bir daha asla öpemiyeceğinizi, göremiyeceğinizi bilmenin verdiği o çaresizliği yaşadınız mı? O güzel merhametli kalbinin artık atamayacağı gerçeği yüzünüze çarptımı? Bugün ANNELER GÜNÜ ve Anneniz yoksa, Anneler günü olmuyor, mesala, sabah kahvaltıları, akşam yemekleri olmuyor, yemeden, içmeden kesiliyorsunuz, sonra bir zaman geliyor yiyorsunuz ama hiç bir tat almadan yemek zorunda kalıyorsunuz, günler akıp gidiyor, aylar hatta yıllar akıp gidiyor ama sizin aklınız sadece Annenizin gittiği günde kalıyor, hep bir yanınız eksik oluyor, gülüşleriniz eksiliyor artık, mutluluğunuz kayboluyor, Anneniz yoksa, aslında sizde bir nevi ölüyorsunuz.

Ben her gün yada her hafta mezarının başına gidiyorum, mezarlığa giderken, ben mezarlığa gidiyorum demiyorum, ben Anneme gidiyorum diyorum, elimden hiç bir şey gelmiyor, acım hafiflemiyor, unutacaksınız geçecek diyenler hep yalan söylüyor o acı hep kalıyor, ilk günkü gibi, başın sağolsun ne kadar acımasız bir laf olduğunu o zaman anlıyorsunuz, ağlama diyenler oluyor, güçlü ol diyenler oluyor, onlar dedikçe ben susuyorum.

Bugün ANNELER GÜNÜ ve Annem yanımda olsaydı şunları söylerdim veya yanımdaymış gibi gidip ona şunları söylerdim deyip düşüncelere dalıyorum, bugün şu hediyeyi alırdım Anneme, Annem olsaydı şöyle gülerdi şu sözüme, Annem olsaydı şu sözüme kızardı diye hayaller kuruyorum sonrada duvardaki resmine, bakıyorum, bir söz var "Resim duvarda asılı ama çivinin acısı kalbimde diye " benim durumumda tamda öyle, duvarda resmi kalıyor ama çivisini kalbimde hissediyorum,.

Bugün ANNELER GÜNÜ beni duyduğunu gördüğünü biliyorum Annecim, seni çok seviyorum. Anneler günün kutlu olsun, benim güzel Annem, mekanın cennet olsun, dualarım hep seninle.

ANNEMSİZ GEÇEN 11 YIL

Hayatımın değiştiği daha doğrusu, bu şekilde yaşamayı benim seçmediğim, hayatın beni mecbur bıraktığı, adına yaşamak denirse yaşadığım bir hayat var.

Hayatımın anlamı olan ve bunu her 19 şubatta dile getirsem de, ben 11 yıldır ANNEMSİZ geçen her gün, bunu kendi kendime söylüyorum...

ANNEM gitti, ben bittim.

ANNEM gitti, ben istemediğim bir hayat seçtim.

ANNEM gitti, ben yarımı kaybettim.

ANNEM gitti ve ben .... bunun gibi yüzlerce şeyler söylüyorum, Bugün benim ANNEMSİZ geçen 11 yılım ve ben ANNEMİ çok özledim, bazen anlatmaya sözcükler yetmiyor, sadece şunu söyleyebilirim insanın ANNESİ gittiginde bir tarafı eksik oluyor ama yaşadığı hayat çok değişiyor, kimi zaman kendini sığıntı gibi hissediyorsun, kimi zamanda bir fazlalık, çünkü hayat çok acımasız habire tekmeliyor...

ANNEM sen üzülme oğlun alıştı, bugün tam 11 yıl oldu, ben 2012 deki yokluğunda ki hislerim neyse, yıl 2023 yokluğun ve özlemin her sene artıyor ve gözlerim kalbim hep seni arıyor ANNEM...

Mekanın cennet olsun benim güzel ANNEM.

Seni çok seven oğlun.....
 

TABİ Ki ABLAM 12 EKİM DOĞUM GÜNÜ

(S)aatlerdir çaktırmadan,sosyal medyada gelen mesajlara bakıp aradan iyilerini seçip watsapta yayınlıyan ABLAM.

(E)n güzel doğum günü mesajları için,kim ne yazıyor,kim ne düşünüyor,kim ne dileklerde bulunuyor,kimler arayacak,kimler ne hediye getirecek deyip,sonrada,hediyeye,pastaya gerek yok diyen ABLAM.

(R)ivayet bu ya,yıllar önce başlamış,bu doğum günü,kutlama yada kutlamaya gerek yok olayı,gelin size bunun başlangıcını anlatayım,duyduğum ve hatırladığım kadarıyla,kimden mi duydum,kim mi anlattı,tabiki ABLAM.

(A)ncak yıl olarak,oda bu olayın olduğu yılı hatırlamıyorum diyor,ben doğmadan önce yaşanmış diye düşünüyorum ama neyse sorun yıl değil zaten,arada anlatır bizi güldürür ABLAM.

(P)aramızın olmadığını bir dönemmiş,ha halen paramız yokda,o zamanlar dahada fakirmişiz diyor ama belkide para daha bulunmamışda olabilir,neyse konumuza dönelim,12 Ekim'de doğmuş ve her yıl doğum günü kutlaması yapılırmış,sonra hem gündüz,hem akşam evde doğum günü kutlanırmış,sonra gündüz kutlamaları azalmaya başlamış,dururmu, bizimkisi,sizmisiniz kutlamayan deyip,gündüz mahalleye gelen,eski ayakkabı verip,iğde, leplebi,keçiboynuzu satın aldığımız kişiye,sen git,evde sıfır terlikleri,ayakkabıları makasla kes,leblebiciye ver,sırf kendine gündüz doğum günü sürprizi yapmak için,tabi bizimkiler bu durumu fark ediyor ama kaç yıl sonra,her 12 Ekim'de ayakkabı ve terlikler kayboluyor,en iyisi diyorlar,bu bize pahalıya gelecek deyip tekrar günde iki kere kutlamaya başlıyorlar,her sene,sosyal medyaya bakıyorum,kimileri akşamdan süpriz yapıyor,kimi gündüz süpriz yapıp pasta kesiyor,herhalde bu hikayeyi herkese anlattı ABLAM.

(Yaşanmış bir olayı akrostiş olarak,yazmak istedim,aslında bizde hikâye bitmez,benim kafamın yarılması,elektrik çarpması,yeni taşındığımızda,eski mahalleye gitme operasyonumuz,say,say bitmez bu olaylarda daha ABLAM ilkokula gidiyordu,o yüzden her 12 Ekim'de iyisiyle,kötüsüyle bir çok anımız var ABLAM' la,daha çok anı biriktirmek için,her zaman mutlu,sağlıklı huzurlu nice mutlu yaşların olsun.Doğum günün kutlu olsun.Seneye 12 Ekim'de yeni bir hikaye ile görüşmek üzere,bu hikayenin kahramanı ve anlatanı,yaşayanı,kim mi?Tabiki ABLAM.   🎂🎉🥳😀

ANNEMSİZ GEÇEN ONUNCU YIL (19.02.2012-19.02.2022



Ben Annemi on yıl önce bugün kaybettim.

Ben annemi otuz yaşındayken kaybettim.

Annem, Elli yaşındaydı ve bir kanser savaşına yenildi. Annesizlik çok acı, bu acının tarifi imkansız.Yaşadığınız hayatın tüm dengesi değişiyor, her şey renkli iken, bir anda siyaha dönüyor. Sen yaşantına ne kadar renk katmaya kalksanda, yada renkli yaşıyor gibi gözüksende, kahkahalar atsanda, zaman, zaman, hatta gözlerinden ışıklar saçacak kadar mutlu olsanda, sonra yine hep siyaha dönüyor hayatın.

Her gülüşümde, yüreğimde bir hüzün saklı. Hatırlamak diye bir şey söz konusu değil, çünkü benim aklımda, kalbimde unutmak diye bir şey yok, kocaman bir Anne özleminin varlığıyla çarpıyor kalbim. Annemi çok özledim.

Tarif edilemeyecek kadar muhteşem olan hayallerim, yaşamak istediğim güzel günler, aklımda, kalbimde pırpır ediyordu, neşe dolu biriydim. Sonra Annemi kaybedeceğim gerçeğiyle yüzleştim. Sonrada, ben bu acının en katmerlisini yaşadım. Yeğenlerim var, bazen bir araya geldiğimizde, keşke Annemde görseydi onların bu halini diyorum, Görmeselerde, Annane, Babaanne deyip, yanına gittiğimizde sesleniyorlar, torunların seni biliyorlar Annem.

Keşke Annem olsaydı bu kadar zorlamazdı beni bu hayat, bende herkes gibi Annemin kıymetini çok daha iyi anladım. Annemi kaybettikten sonra, meğer Annemin, benim için ne çok şey yaptığını fark ettim.

Hayatımın geri kalanı, Anne merhametinden eksik olarak geçecek, yaşantımın, hayatımın bir köşesinde hep hüzün olacak.

Tüm Annesi olan sesleniyorum, itiraf etmeliyim ki sizi çok kıskanıyorum. Özellikle televizyonda, dışarıda, herhangi bir yerde yaşıyorum ben bunu, yanındaki kişiye Anne diye seslenenleri duyunca kıskanıyorum da, üzülüyorum da. Her daim Annenizin varlığına şükredin ve varlıklarının değerini bilin.

Bugün tam on yıl oldu, kimi tanıdıklar hatırlar o günleri, hastane bahçesinden, cenaze namazına, ordan mezarlığa, daha dün gibi diye konuşurlar ama bugün Annemiz geçen onuncu yıl...

Annem mekanın cennet olsun....