Bayram sabahının acısını çok iyi biliyorum, İnsan ölümü
sevmiyor, ölüm insanı seviyor. Başında, Annesi, Babası olmayıp, bayram
geçirenleri, şimdi daha da iyi anlıyorum. Sabah bayram namazını kılıp direk
ANNEMİN yanına koşacağım ve ANNEMLE bayramlaşacağım. Aslında bayramlıklarımı
giyip, ANNEMİN karşısında dimdik durmayı, ona onsuz geçen bir bayramın, benim
içimi nasıl acıttığını anlatmak isterdim ama yapamam, üzülmesin diye, oğlunu
mutsuz görüp, ruhu acı çekmesin diye, yoksa anlatacağım o kadar çok şey var ki.
Bana derdin ya, iyi yürekli, yufka yürekli, aslan oğlum diye. Şimdi o aslan
yürekli oğlunun kalbine hüzün, keder düştü ANNECİĞİM. Şimdi o aslan yürekli oğlun, sensizliğin ne
kadar, dayanılmaz acı bir şey olduğunu bile, bile yaşamakta, yaşadığım hayata
yaşamak denirse eğer, ne zormuş insanın, canından çok sevdiği insanı
kaybetmesi, kalbin acırken, acısını dindirememek, her sabah uyandığımda,
kendimi bir kez daha yalnız hissediyorum…
Sensiz geçecek bayramlardan, biri daha geldi ANNECİĞİM. Bayram
namazından gelirdim, sen kahvaltımızı hazırlardın, kapıdan girer girmez, ilk
senin elini öperdim, keşke o günlere geri dönebilsek ama şimdi, mezarının başında,
elim kolum bağlı oturuyorum, benim için, bir anlamı yok artık bayramların, sıradan
bir günden farkı yok artık.
Şimdi gözyaşlarımı siliyorum, ağlamayacağım, bugün ağlayıp ta,
senin ruhunu acıtmayacağım, kalbim hep senle kalacak ANNECİĞİM ve senin yerini
kimse alamayacak ANNECİĞİM. Yanına bayramlaşmaya geldiğimde, sana canımın ne
kadar acıdığını, ne kadar yandığını, ne çektiklerimi anlatamam, sen üzülme
diye, söyleyemem sana içimden geçenleri, burada genelde yazıp, paylaşıyorum, beni
anlayabilecek insanların olduğunu düşünerek, sana söylemek istediklerimi,
yazıp, paylaşıyorum ki, biliyorum bazıları anlayabiliyorlar beni, içimde kopan,
dinmek binmeyen acıyı... Bayramın kutlu olsun ANNECİĞİM, mekanın cennet olsun ANNECİĞİM
…